Sana ne öğrettiler unut. Hangi tabularla büyüdün unut. Sana neyi nasıl yapman gerektiğini söyledilerse unut. Kendini kendin bul. Kendini baştan yaz. Sen kadınsın. Sen istersen tüm her şeyi baştan yazarsın.
Doğduğun andan itibaren önce renklerle başladı ayrımcılık pembeler, kırmızılar yakışırdı sana, maviler, lacivertler sana ait değildi, dünyanın belirli renklerini üstüne yakıştırıp belirli renklerinden mahrum bıraktılar. Sonra hep elbiseler, etekler giydirdiler. Pantolon giydiğinde 'erkek çocuğu gibi' dediler. Sen 'kız'dın ve kız gibi davranmalıydın. Yakışanı(!) giymeli. Yakışan rengi seçmeliydin. Neyin yakışacağına da asla karar veremezdin. Yakışanı seçmekle görevli birileri hep vardı ve bu asla sen değildin. Kendini nasıl iyi hissediyorsan onu giymene izin vermediler.
Çıtı pıtı olmalıydın sözde. Öyle 'erkek çocuğu' gibi sokaklarda koşamazdın. Yerlerde yuvarlanamazdın. Ağaçlara tırmanamazdın. Her zaman güler yüzlü olmalıydın ve asla birine kızıp, sinirlenip bağıramazdın. Erkek çocukları işte onlar sinirli olabilirdi ama sen 'kız'dın ve kız gibi davranmalıydın. Kendini nasıl iyi hissediyorsan öyle davranmana da izin vermediler.
Biraz daha büyüdün artık oturaklı olmalıydın. Sokaklarda bağıra bağıra konuşamazdın. Kahkaha atamazdın. Geç saatlere kadar arkadaşlarınla dolaşamazdın. İstediğin yere gidemez, istediğin saatte dönemez. İstediğin kişilerle arkadaşlık yapamazdın. Belki içinden bağıra bağıra şarkı söylemek geliyordu değil mi? Neyse unut gitsin içinden geçenleri nasılsa onları da yapamazdın. Saçmalıktı bunlar ve elalem diye bir topluluk vardı. Onlar genelde konuşurdu , 'kız' olarak görevin onların hakkında az konuşmasını sağlamaktı. Yani ne derlerdi ona: 'Elalemin ağzına laf verme'. Biliyorum izin vermediler. İçinden geçenleri yaşamana izin vermediler.
Büyüdün okumak istedin. Seçmene izin vermediler. İstediğini okumaya hakkın yoktu. Meslekler birileri tarafından erkek işi ve 'kız işi' diye ayrılmıştı. Belli kriterleri vardı tabi de sorgulama boşver senin kafan basmazdı böyle şeylere. Beceremezdin mesela o meslekleri. Ağırdı onlar sana. Kendine göre bir meslek seçmeliydin. Yine izin vermediler. Ne olacağına bile onlar karar verdiler.
Anlamadılar seni üzdüler, yıprattılar, istedikleri gibi davranmadığında kızdılar, istedikleri gibi giyinmedin diye köpürdüler öfkeden. İstedikleri hayatı yaşamadın diye, sadece özgürlük hakkını kullandın diye, yaşama hakkını elinden almaya çalıştılar . Yaşamana bile izin vermediler.
Hayat aktı. Herkes senle ilgili kararlar aldı. Herkes senin nasıl olman, neler yapman, nasıl davranman gerektiğine dair dersler verdi. Herkes bir şeyler anlattı. Herkes konuştu. Erkeğe ağız dolusu erkek diyebilenler sana kadın demeye çekinip kız, bayan diye cinsiyetini yumuşatmaya çalışanlar bile konuştu. Peki sen ne yaptın?
Sen tek bir şey duydun... Kendini...
İstediğini giydin. Gökkuşağının tüm renklerini üzerinde taşıdın. Öyle de bir yakıştırdın ki kendine ağızlarını açmaya cesaret edemediler. İstediğin gibi davrandın. Gülmek istersen güldün, kahkaha atmak istersen attın. O anlarda aydınlandı dünya. Sahi ne de çok yakıştı gülmek KADINa.
Yapamazsın dediler sen yaptın. Başaramazsın dediler sen başardın. Altından kalkamazsın dediler sen kalktın. Hangi mesleği yapmak istiyorsan öyle bir yaptın ki. Utandılar demek isterdim ama utanmadılar. Ama çok korktular. Sen yürüdükçe, başardıkça, okudukça korktular. Gücünü farkediyor olmandan korktular. Eleştirdiler. Başaramadılar. Ne kadar da güçlüydün KADIN. Seni yıkamadılar.
Tabuları yıktın. Yıkamadıklarında oldu farkındayım pek umursamadın. Önemi yoktu çünkü kimin ne düşündüğünün. Sen kendinle ilgili düşünüp, kararlar aldın. Hayatına sahip çıktın. Sen sadece kendi düşüncelerinle, kendi isteklerinle, kendi hissetiklerinle , kendi hayatına yürüdüğün o an yere nasıl da sağlam bastın KADIN.
Birimize dokunulduğunda, bağırıldığında, haksızlık yapıldığında için nasıl da kanadı, almadı için olanları, kaldıramadın. Susmadın. Kim varsa düşürülmeye çalışılan, yerden kaldırdın. Ellerimiz birleştiğinde sustu o kirlenmiş yürekler, zehirli zihinler. Yenildiler sana, size, bize. Avaz avaz bağırdın, hakkını aradın. Başkasının, kendinin, çalınmaya çalışan tüm hakların arkasındaydın. Biz birlik olunca nasıl da korkusuzduk KADIN.
Bize nasıl davranmamız gerektiğini söyleyen zihinler, yavaş yavaş sadece kendileriyle ilgili konuşmayı öğrenecekler. Kadının önce sizin gibi insan olduğunun farkına varın. Sonra da ne isterse onu yapabileceğini anlayın.
Bir kadına en çok ne istiyorsa o yakışır. İçinden geldiği gibi davranan, giyinen, konuşan ,gülen, yürüyen, çalışan bir kadın, özgürlüğünü yaşamak isteyen bir kadın. Kadın insandır, kadın erkeğin namus, ahlak ve bunun gibi değerlerinin göstergesi kanıtı değildir. Bu tür değerler herkesin kendine aittir. Kadın mini etek giydi diye namussuz olmaz. Mini etek giyen bir kadını taciz eden, şiddet gösteren erkeğin namus kavramından bahsetmesi komik sadece. İnsan bilmediği bir şey hakkında konuşmamalı sonuçta.
Kadın kendidir. Kadın kadındır. İnsan olan herkes zorunda kalmadan kendiliğinden buna saygı duyar. Kadınların attığı her adımda arkasında durabilen tüm erkeklere, hemcinsinin gücünü farketmesine yardım eden tüm kadınlara teşekkürler. Günümüz kutlu olsun KADIN. Kendin olduğun için çok şanslısın.