
Hatalar herkes için var ve hiçbirimiz hatasız değiliz. Hata yap ki zaten ne yapıp ne yapmaman gerektiğini öğren. Hatalar pişmanlık değildir. Hatalar bir şans, bir tecrübe kaynağıdır. Çünkü insan en çok hatalardan ders alır. Doğru olanı bin kez göster yapmaz da yanlış olandan canı yanınca koşar doğruya. Olsun doğamız buysa hata yapa yapa doğruyu buluruz. Hatan alışkanlık olmadıktan sonra sorun yok. Yeter ki tekrarlama. Tekrarlarsan hata deyip sığınamazsın arkasına.
Aynaya baktığında yaptıklarından korkma. Gözlerini kaçırmadan bak kendine. Hata dediğin adımlarınla, pişmanım dediğin anlarınla, olduğun gibi bütününle kabullen ve sev kendini. Çünkü her şeyin telafisi var hayatta. Hala hissediyorsan nefesi ciğerlerinde geç kalmadın demektir asla. Yaptıklarından, kendinden, seni sen yapan hiçbir özellikten kaçma. Asla kendine bakarken başını eğme. Bu hayatta aynaya her zaman dik bak tabi vicdanın rahatsa.
Vicdan dedik ya şimdi. Öyle deyip geçme sakın. Vicdan çok önemli. Rahat değilse uyku sokmaz gözüne, huzur girmez kalbine; rahatsa uyku da vardır huzur da. Sen onu hep rahat ettirmeye çalış. Çünkü hayat döngü dedim ya hani vicdanını rahatsız eden bir şeyi bile isteye yaptıysan döner dolaşır belki şekil bile değiştirir ama bir gün mutlaka bulur seni. Öyle bir yerdeyiz ki asla ama asla dersi tamamlamadan yoluna devam edemezsin. Bir de bu açıdan bak hayatının tökezlemelerine, düşmelerine, kanamalarına. Belki de inatla yüzleşmediğin kendin, ısrarla geçemediğin bir dersin vardır hayatta.
Açık gönüllü ol. Kendin için istediğini herkes için iste. İyilikler dile, güzellikler dile, mutluluklar dile. Kötülükler uzak olsun derken herkesten diye eklemeyi unutma. Sadece kendin için dilediğin bir şeyi hayat sana vermez verse de bir şekilde kaybedersin belki de kıymetini bilemezsin. Herkes için dilediğin şeyleri sana seve seve verir. Belki bugün belki yarın ama verir. Sen aç iyice yüreğini.
Kırma kimseyi, üzme, yıpratma. Zarar verme hiçbir şeye. O unutsa bu bahsettiğim döngü unutmaz. Her düşüncenin, her davranışının bir karşılığı var aklından çıkarma. Kalbini sakın kirletme. Kirlenen kalbe temiz duygular giremez. Sakın yüzü güleni kıskanma, mutlu olana kızarak bakma. Ne zaman ki gülen birini gördüğünde için gülümseyebiliyorsa o zaman sana tüm gülümseme sebeplerini açar hayat dene ve yaşa.
Doğaya bak. Bulutlar gelir ama bir gün mutlaka mavi gökyüzü tekrar görünür. Ağaçların yaprakları sararıp dökülür mutlaka tekrar yeşillenip çiçek açar. Deniz dalgalanır mutlaka durur. Fırtınalar bir gün mutlaka hafif esen ferahlatıcı bir rüzgar olur. En sert yağan yağmurların, en sert çakan şimşeklerin arkasından gelir güneş. Ve en güzeli. Tek başına doğan güneş asla sebep olamaz o güzel gök kuşağına. Ne zaman ki yağmur gelir, ardından çıkan güneş verir tüm renkleri hediye bize.
Şimdi de hayatına bak. Üzüntüler olacak bulutlar kaplayacak bazen sen içini ferah tut yine gelecek mavi gökyüzü gibi mutluluklar. Bazen kolun kanadın kırılmış gibi gelecek belki yaprakları dökülmüş ağaç gibi; sonra öyle bir yeşilleneceksin ki öyle güçlü öyle güzel. Bazen dengen sarsılacak ne yöne gittiğini şaşıracaksın bazen öyle sert gelecek ki hayat dalgalar gibi ama sabret mutlaka durulacak. Hayat bazen fırtınalarıyla sersemletecek sonra hafif rüzgarıyla huzur verecek. Ama en önemlisi bazen kalbindekiler gözlerinden damla damla taşıp akacak. Sonra gülümsemen gök kuşağı gibi ortaya çıkacak. Hayat sen burada olduğun sürece asla durmayacak. Kışlar bahara, bahar yazlara dönecek ve sen her zaman teşekkür etmeyi, kıymet bilmeyi, kalbini temiz tutmayı bırakmadığın müddetce mutlaka gökkuşağı gibi gülümseyeceğini bileceksin.