Şöyle bir senaryo düşün, bir butona basıp istediğin tarihte ne yaşayacağını gördüğünü düşün... Harika değil mi? Düşünsene doğum gününde neler yaşayacaksın biliyorsun, sınav sonuçlarını, ileri bir tarihteki işini, ilerde seni bekleyen her şeyi, gelecekteki seni, gelecekteki hayatını, yarını bildiğini düşün. Harika gibi gözüküyor.
Tüm yaşayacağın güzellikleri bekleyeceksin, kim bilir ne kadar heyecanlanırsın beklerken, ne kadar sabırsızlanırsın. Peki hayat mükemmel mi işliyor? Gelecekte bizi sadece iyi deneyimler mi bekliyor? Hiç olumsuzluk yok mu? Belki şuan hayatının çok belirsiz bir dönemindesin. Belki bu belirsizlik seni yoruyor, belki bir an önce gelecekteki sana gitmek istiyorsun ama bir düşün her şeyi bilerek hayat geçer mi?
Hayat deneyimlerin karmasıdır. Bazen canını sıkan olaylar olurken ertesi gün seni havalara uçuran mutluluklar yaşayabilirsin. İnişli çıkışlı bir düzenin içerisindesin. Belirsizlikler çok sıkıcı biliyorum; fakat insanı yaşama bağlayan şey de hayattaki o belirsizlikler.
Bir şeyler için çaba harcarsın, başarmak için çalışırsın ama bazen sonuç beklediğin gibi olmaz. Eğer çalışırken sonunu bilseydin belki de çalışmaya olan isteğin, tüm motivasyonun, çaban bitecekti. Peki bir şeyin sonucunun kötü olması sana hiçbir şey kazandırmaz mı?
Hayatta sürekli sonuçlara odaklanıyoruz. Sonuç beklediğinse iyi, sonuç beklediğin gibi değilse kötü olarak nitelendiriyoruz. Oysa hayat sonuçlar değil, deneyimler bütünüdür. Bir olayı yaşarken sonucunu değil, olayın bütününü düşün. Sonuç kötü olabilir, peki sana neler kattı? Sana neleri öğretti? Sana nasıl dersler verdi ya da sen nasıl dersler çıkardın yaşadıklarından? Sen yaşadığın olaylarda görmen gerekeni görebilirsen eğer; bir daha ne yapman ve ne yapmaman gerektiğini öğrenmiş olursun. Hangi yollardan nasıl geçmen gerektiğini öğrenirsin. Bazen beklediğin gibi olmayan o kötü olarak nitelendirdiğin sonuç, hayatının dönüm noktası olabilir. ' Her şerde bir hayır vardır.' Hayatının bir anında mutlaka bunu yaşamışsındır.
Hayatta sonuçlara odaklanarak yaşarsan asıl alman gerekenleri alamazsın. Hele bir de yarınını bilirsen, beğenmediğin bir sonuca giden yolda yürümezsin. Bir yola girdiğinde deniz bulmak istiyorsan eğer sonunda çöl olacağını bilirsen o yolda asla yürümezsin. Ve o yolda yürümemen demek, deniz yok diye sonunda yoldan vazgeçmen demek, belki de yol üstündeki rengarenk çiçeklerden, belki yemyeşil ağaçlardan, kuşların o duyabileceğin muhteşem şarkılarından, renkleriyle mucize olduğuna seni ikna eden kelebeklerden, belki mis gibi meyve kokularından, belki yol boyu seni bekleyen tüm güzelliklerden vazgeçmen demek... Sonu için hayatın kendisinden vazgeçemezsin. Unutma hayat iyi ya da kötü gelecek ama mutlaka her deneyim sana bir şeyler ekleyecek. Hayat yaşadıkça öğrendiklerinle, hayat tüm belirsizlikleriyle güzel. Yarını beklemeyi, umut etmeyi ve en önemlisi her şey için teşekkür etmeyi unutma...