Sevmek...
Birini sevmek, bir şeyi sevmek ama gerçekten sevmek zor bir şey aslında. İnsan öyle kolay kolay başka birinin etkisiyle ritmini değiştiremiyor kalbinin. Kolay kolay duvarlarını kıramıyor, açamıyor kapılarını; çünkü sevmek korkutan bir şey. Belkilerle dolu bir şey. İyikilerle dolu, keşkelerle dolu bir şey.Yeri geldiğinde ağlatan; ama yine ağlatan kişi tarafından güldüren bir şey. Anlaması zor. Yönetilmesi zor.
Birini sevdiğinde kalp bedende egemenliğini ilan eder. Vücudun tüm organlarını ele geçirir. Beynin ne kadar otoritesi varsa hepsi yerle bir olur. Artık yönetim kalptedir. İsterse içinizde yangınlar yakar, isterse küçücük midenizde binlerce kelebek uçurur. İsterse korkudan karnınıza ağrılar saplar. Bazen o kadar ileri gider ki elinizi ayağınıza dolaştırır. 'Her şey benim elimde.' diyen beyin susar kalır. kalbin emriyle sürekli 'o'nu düşünür.
Sevmek...
Sevmek cesaretle birleşince hayat bulur. Sadece dilde olursa değil, tüm yürekte hissedilince anlam bulur. Sevmek uçurur. Hiç bilmediğin, hiç görmediğin; ama huzurun tam da orada olduğu yerlere uçurur. Başkasının kalbine uçurur. Başkasının gözlerine. Başkasının sözlerine. Başkasının her şeyine. Başkası mı dedim ben? Başkası da kim. O zaten sen olur. İki kişi bir olursa gerçekten sevmek olur.
Sevin..
Kendiniz gibi sevin birini. Bunu yaşamadan ölmeyin. Sevmek öğretir çünkü, dalganın sesinin huzurunu, güneş ışığının parlaklığını, şarkıların ritmini, ağaçların yeşilini, dans etmenin keyfini, gülümsemenin en içtenini, yazın, kışın, baharın, her mevsimin güzelliğini, her anın değerini, birinin tam arkanızda hissettiğiniz güvenini, hayat enerjisini anca anca sevmek öğretir.
Sevin..
Her anın tadını çıkara çıkara, korkmadan cesurca, derin derin nefes alarak, kendini huzura sararak, yeri geldiğinde kendi canını acıtarak hatta kanatarak ,sonuna kadar en derinine kadar sevin. Bazen uzaktan, bazen en yakınından. Bazen ulaşılmaz bir hayal gibi, bazen her gün seninmiş gibi. Bazen sadece fotoğraflarına bakarak, bazen yüzüne dokunarak. Bazen çocukça, bazen tamamen aklı başında. Yeterki sevin. Yanınızda olmasını beklemeden sevin. Sizin olmasını beklemeden sevin. Sevmek elle tutulur, gözler görülür bir şey değil ki. Hissedilen bir şey. O yüzden size gelmesini beklemeyin. O daha gelmeden siz sevin. Öyle bir sevin ki... Hayat bile karşı koyamadan eninde sonunda onu size getirsin. Öyle inanın ki o hayale, gerçeği hayalinden bin kat mutlu etsin...
H....'a
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Buradan yorum yapabilirsin